Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, küresel yenilenebilir enerji manzarası 2023’te dramatik bir dönüşüm geçirdi; kapasite %50 artarak 510 gigawatt’a (GW) yükseldi ve bu, yirmi yılı aşkın süredir en önemli artışa işaret ediyor. Başta Çin olmak üzere güneş enerjisinin öncülük ettiği bu artış, dünyayı COP28 iklim görüşmelerinde belirlenen iddialı hedefe yaklaştırdı: yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 yılına kadar üç katına çıkarılması.
Çin’in bu genişlemedeki rolü abartılamaz çünkü 2023’te bir önceki yıl diğer tüm ülkelerin toplamından daha fazla yenilenebilir enerjiyi devreye aldı. ABD ve Avrupa Birliği de dikkate değer oyunculardır; ABD’nin, kısmen nedeniyle yenilenebilir enerji kapasitesini 2028 yılına kadar iki katına çıkarması bekleniyor. Enflasyonu Azaltma Yasası. Avrupa Birliği ve Brezilya da aynı yolu izleyerek küresel yenilenebilir kapasiteye önemli ölçüde katkıda bulunuyor.
Bu olağanüstü büyümeye rağmen zorluklar devam ediyor. IEA, mevcut politikalar kapsamında yenilenebilir enerji kapasitesinde 2028 yılına kadar %33’lük bir artış öngörüyor; bu, üç kat hedefine ulaşmak için gereken 11.000 GW’ın altında kalıyor. Bu eksiklik, özellikle yenilenebilir enerjinin ekonomik ve nüfus artışı açısından hayati öneme sahip olduğu gelişmekte olan ekonomilerde teşviklerin ve yatırımların artırılması gerekliliğinin altını çiziyor.
IEA İcra Direktörü Fatih Birol, üçe katlama hedefinin başarısının ağırlıklı olarak gelişmekte olan ve gelişmekte olan ekonomilerde finansmanın artırılmasına ve yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılmasına bağlı olduğunu vurguluyor. Genellikle riskli yatırımlar olarak algılanan bu bölgeler, yenilenebilir projelere özel sektörün desteğini çekmekte zorlanıyor. Bu finansman sorunu, Dubai’deki BM iklim görüşmelerinin odak noktasıydı.
Hindistan’ın başını çektiği Asya-Pasifik bölgesinin yenilenebilir kapasitede %73’lük bir artış görmesi beklenirken, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın 2028’e kadar sadece 62 GW’lık bir kapasiteyle geride kalması bekleniyor. Afrika’da hidroelektrik enerjiye bağımlılık, yenilenebilir kapasitede önemli bir büyüme gerektiriyor. Küresel hedeflere ulaşmak için güneş PV ve rüzgar. Bu engellere rağmen olumlu gelişmeler de yaşanıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yakın zamanda kabul edilen Enflasyonu Azaltma Yasası, ülkenin yenilenebilir enerji sektörüne hızlı eklemeleri teşvik eden önemli bir katalizör olarak ortaya çıktı. Bu yasama eylemi, tedarik zinciri kesintileri ve karmaşık ticaret dinamikleriyle ilgili kısa vadeli endişelerin hakim olduğu bir ortamda bile büyümeyi hızlandırıyor.
ABD Enerji Bilgi İdaresi’nin tahminlerine göre, güneş enerjisi üretiminde önemli bir artış bekleniyor ve bu artışın önümüzdeki yıllarda ülkenin yenilenebilir enerji üretimini önemli ölçüde artırması bekleniyor. Bu eğilim, daha sürdürülebilir ve dayanıklı bir enerji geleceğine yönelik ortak çabayı yansıtıyor.