Hindistan Hükümeti, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Bakanlığı (MNRE) aracılığıyla ülke için Yeşil Hidrojen Standardını resmi olarak duyurdu . Bu önemli hamle, hidrojenin yenilenebilir kaynaklardan elde edildiğini gösteren “Yeşil” olarak tanınması için gerekli emisyon eşiklerini açıkça ortaya koyuyor. Bu son standart, hem elektroliz bazlı hem de biyokütle bazlı hidrojen üretim metodolojilerine uygulanabilir tanımları içerir.
Çeşitli paydaşlarla kapsamlı istişarelerin ardından Bakanlık, “Yeşil Hidrojen”i kesin olarak tanımladı. Standartlara göre, su arıtma, elektroliz, gaz saflaştırma, kurutma ve hidrojen sıkıştırma gibi aşamalar da dahil olmak üzere kuyudan kapıya kadar tüm proses dizisi, kilogram H2 başına 2 kg CO2 eşdeğerini aşmayan emisyonlarla sonuçlanmalıdır.
Yaklaşımını daha da detaylandıran bildirimde, MNRE’nin yeşil hidrojen ve türevlerinin ölçümü, raporlaması, izlenmesi, yerinde doğrulanması ve belgelendirilmesine yönelik kapsamlı bir yöntem belirleyeceği vurgulanıyor. Ayrıca, Yeşil Hidrojen üretim projelerini izlemek, doğrulamak ve belgelendirmek üzere görevlendirilen kurumların akreditasyon sorumluluğu da Enerji Bakanlığı’na bağlı Enerji Verimliliği Bürosu’na ait olacak.
Yeşil Hidrojen Standardının uzun zamandır beklenen bu duyurusu, Hindistan’daki Yeşil Hidrojen sektörü için çok ihtiyaç duyulan netliği sunuyor. Bu tanımlayıcı hamle, Hindistan’ı Yeşil Hidrojen için resmi bir tanım getiren küresel çapta öncü ülkelerden biri olarak konumlandırıyor.
Hindistan, Başbakan Narendra Modi’nin liderliğinde çok yönlü bir büyüme ve kalkınma yoluna girerek kendisini küresel sahnede farklılaştırdı. Modi’nin vizyoner politikaları yalnızca teknolojik ilerlemeleri ve altyapı gelişimini vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal kapsayıcılığı, ekonomik sürdürülebilirliği ve vatandaşların bütünsel refahını da vurguluyor.
Ayırt edici girişimlerden biri olan ” Make in India “, Hindistan’ın bir üretim merkezi olarak konumlandırılmasında, önemli yabancı yatırımların çekilmesinde ve istihdam yaratılmasının desteklenmesinde etkili oldu. Ayrıca, ” Swachh Bharat Abhiyan ” veya “Temiz Hindistan Misyonu”, Modi’nin sanitasyon ve halk sağlığına olan bağlılığını sergileyerek, ilerlemenin faydalarının taban seviyesine ulaşmasını sağlıyor.
Yeşil Hidrojen Standardının entegrasyonu, PM Modi’nin sürdürülebilir ve kendine yeten bir Hindistan’a ilişkin kapsamlı vizyonuyla mükemmel bir şekilde uyum sağlıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı vurgu, Hindistan’ı güneş enerjisi üretiminde liderlerden biri haline getirdi; bu, 2022 yılına kadar 175 GW yenilenebilir enerji kapasitesine ulaşma yönündeki iddialı hedefin bir örneğidir.
Yeşil Hidrojen Standardı gibi yeşil girişimlere yönelik baskı, hükümetin iklim değişikliğiyle mücadele ve Hindistan için çevresel olarak sürdürülebilir bir gelecek sağlama konusundaki kararlılığının bir kanıtıdır. Hindistan büyüme yörüngesine devam ederken, Başbakan Modi’nin liderliğindeki bu tür vizyoner politikalar, ülkenin kalkınmasının kapsamlı, kapsayıcı ve sürdürülebilir olmasını sağlıyor.